Buradaki misafir profili ve ihtiyaçları çok net: Aileleriyle birlikte olan, daha uzun süre konaklayan ve ibadetlerinin yoğunluğu arasında "evlerinin ferahlığını" arayan hacılar. Benim görevim, Hilton markasının bu "geniş aile konforu" vaadini fotoğraflarla "canlandırmaktı".
"Mimariyi Canlandıran Dokunuş" felsefem, bu projede, standart bir otel odasının ötesine geçmeyi gerektirdi. Biz burada bir "süit"i, yani bir "yaşam alanını" fotoğraflıyorduk.
Odak noktam sadece yataklar ve banyolar değildi; o süitin içindeki "yaşam" potansiyeliydi. Ailenin bir araya geleceği oturma odasının ferahlığı, uzun konaklamalar için kritik olan küçük mutfak alanının işlevselliği ve her aile bireyine yetecek o "kişisel alan" hissi...
Işığı, bu mekanları "daha geniş", "daha aydınlık" ve en önemlisi "daha sıcak" göstermek için kullandım. Amaç, izleyiciye "Burası sadece bir süit değil, bu kutsal yolculukta sizin ve ailenizin sığınağı, sizin 'eviniz' " dedirtmekti.
Hilton Suites, Makkah projesi, Mekke pazarının her segmentine (lüks, iş, samimi, görkemli ve aile) nasıl hakim olduğumu gösteren bir imza işi oldu.
Bu proje, bir mimari fotoğrafçının sadece binayı değil, o binanın "kullanıcı profilini" ve "amacını" ne kadar derinlemesine anlaması gerektiğini kanıtladı. Biz bu projede, kutsal toprakların kalbinde bir ailenin ihtiyaç duyduğu o "modern ve ferah yuvayı" belgeledik.