DIVAN ISTANBUL

Her biri kendi hikayesine sahip pek çok markayla çalıştım. Ancak bazı projeler vardır ki, onlar sadece bir otel değil, bir şehrin "hafızası"dır. Divan İstanbul, benim için tam olarak bu anlama geliyor. Burası, global trendlerin ötesinde, "zamansız Türk zarafetinin" ve "köklü lüksün" kalesidir.

Bu projede benim görevim, bir binayı fotoğraflamaktan çok daha derindi: Bir "efsanenin" bugünkü görsel dilini oluşturmak; ona 15 yıllık tecrübemle, o "canlandıran dokunuşu" katmaktı.
Divan İstanbul'un mimarisi, "klasik" kelimesinin tam karşılığıdır. Buradaki lüks, geçici trendlerde değil; kullanılan malzemenin kalitesinde, mermerin dokusunda, ahşabın sıcaklığında ve sanat eserlerinin yarattığı o sofistike atmosferde gizlidir.

"Mimariyi Canlandıran Dokunuş" felsefem, bu projede, "klasik" olanı "eski" değil, "zamansız" ve "taze" göstermek üzerine kuruluydu. 15 yıllık birikimimle, ışığı, bu kaliteli malzemelerin dokusunu ve zenginliğini ortaya çıkaracak şekilde kullandım. Amaç, otelin o görkemli ve ağırbaşlı kimliğini korurken, aynı zamanda onu modern, davetkar ve "yaşayan" bir mekan olarak sunmaktı. Bu, tecrübe gerektiren hassas bir dengeydi.
Divan İstanbul projesi, kariyerimin en saygıdeğer işlerinden biri oldu. Bir "efsaneyi" fotoğraflamak, onun mirasına saygı duymayı ve o mirası geleceğe taşıyacak modern bir görsel dil yaratmayı gerektirir. Biz de tam olarak bunu yaptık: Divan'ın zamansız zarafetini "canlandırdık" ve onun neden bir otelden çok daha fazlası olduğunu bir kez daha belgeledik.

Total: