Bu proje, benim için sadece bir otel çekimi değil, aynı zamanda modern tasarımın, doğanın ve şehir yaşamının nasıl ustaca bir araya getirildiğinin bir belgeseli niteliğindeydi.
AKRA, Antalya'nın imzası olan falezlerin tam üzerinde, Akdeniz'in maviliği ile Torosların görkemini birleştiren bir noktada yer alıyor. Otelin mimarisi, bu eşsiz konumdan ilham alıyor. Amacım, binanın sadece fiziksel yapısını değil, aynı zamanda misafirlerine sunduğu o "an"ı, o hissi yansıtmaktı.
Doğal ışık, bu çekimin ana karakteriydi. Geniş cam yüzeyler, lobiye ve ortak alanlara dolan Akdeniz güneşi, mekanın dokularını ve kullanılan doğal malzemeleri (ahşap, mermer, taş) adeta sahneye çıkarıyordu. Görevim, bu ışığın günün farklı saatlerindeki oyununu takip ederek, mekanın hem ferahlığını hem de sıcaklığını en doğru şekilde yansıtmaktı.
AKRA Antalya fotoğraf çekimi, yaşayan, nefes alan ve sürekli değişen bir mekanın portresini çıkarmaktı. Bu, sadece estetik açıdan tatmin edici kareler yakalamakla ilgili değildi; aynı zamanda bir otelin misafirlerine sunduğu lüks, konfor ve ilham verici atmosferi görsel bir dile çevirmekle ilgiliydi.
Bu projenin her anından büyük keyif aldım. Mekanın ruhunu ve mimari vizyonunu lensimden yansıtabilmiş olmayı umuyorum.
Bu süreçte profesyonel yaklaşımları ve işbirlikleri için tüm AKRA ekibine teşekkür ederim.